Eş zamanlı olarak Ankara Mamak Belediyesi görevlilerince, küpeli sokak hayvanlarının, yasaya aykırı ve eziyet edilir şekilde toplanması ile başlayan, ve müdahalede bulunan Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkez Başkan ve yönetimine yönelik sözlü ve fiziksel şiddet ile devam eden görüntüler, Hayvana Yönelik öfke ve şiddetin, toplumun tüm kesimlerine sirayet etmeye başladığının adeta ispatı olmuştur.
Bir süredir, farklı toplumların, doğru olmayan uygulamalarına özenildiğini, kadim coğrafyamızın bizlere mirası olan hayvanlarla bir arada yaşama kültüründen uzaklaşıldığını, Sokaklarda yaşayan ve yüzyıllardır insanlarla yaşayarak evcilleşmiş olan hayvanlara karşı düşmanca tavırlar sergilemenin, "bir vatandaşlık vazifesi gibi" lanse edilmeye çalışıldığını, üzülerek görüyoruz.
Gerek inancımızla, gerek örf ve adetlerimizle, gerekse Türk insanının merhamet ve vicdan duygularıyla bağdaşmayan ve giderek artan sokak hayvanlarına yönelik şiddet. işkence ve kötü muamale eylemlerini, endişeyle takip ediyoruz.
Sosyal Medya ve Geleneksel Medya aracılığıyla, topluma sistematik şekilde yayılmaya çalışılan bu nefret propagandası, sadece sokakta yaşayan hayvanları etkilememiş, Mamak Belediyesi örneğinde olduğu gibi, hiçbir menfaati olmadan gönüllülük esasıyla, hayvan koruma alanında çalışan hayvanseverlerin de tehdit ve hakarete maruz bırakılması, sosyal medyada linç edilmesi, kişisel verilerinin yasaya aykırı şekilde paylaşılarak hedef gösterilmesi gibi, vahim sonuçlar doğurmuş, doğurmaya da devam etmektedir.
Öncelikle Hayvanseverlerin "sokakta köpeklerin zarar verdiği insanlar/çocuklar için üzülmediğini" ifade etmek en kibar tabirle vicdansızlıktır. Hayvanseverlik sıfatı bir kenara,hangi insan bir çocuğun yada bir insanın zarar görmesine duyarsız kalabilir,üzülmeyebilir ? Hayvan Hakları Savunucuları sadece tercih yapılmak zorunda bırakılmak istemiyorlar.Bizler İnsan haklarına nasıl saygı gösteriyorsak ve savunuyorsak, Hayvan Haklarına da aynı oranda bağlı olunmasını ve saygı duyulmasını istiyoruz. Biz, ne bir çocuğumuzun hayatından taviz veririz, ne de bir hayvana yapılan işkence ve zulme sessiz kalırız. ÇÜNKÜ ACININ CİNSİYETİ VE TÜRÜ OLMADIĞINI EN İYİ BİZLER BİLİYORUZ.
Tam da burada, Ülkemizdeki Tüm Hayvan Haklar. Savunucularının, esasında zaten Yürürlükte
Bulunan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunun da gereği olan, ORTAK ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ bir kez daha haykırıyoruz.
1- 5199.Sayılı Hayvanları Koruma Kanunun 6.maddesi derki:
Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabılıte edilen hayvanların kaydedildikten sonra '*nr»ıikla alındıkları ortama bırakılmaları' esastır.
Hiçbir Yerel Yönetim , Kanunun ilgili maddesini YOK SAYAMAZ. SOKAK HAYVANLARINI TOPLAYARAK BARINAKLARA HAPSEDEMEZ BU SEÇİMLİK BİR HAK DEĞİL,YASAL BİR ZORUNLULUKTUR.
2- YEREL YÖNETİMLER, İVEDİ OLARAK,Ülke çapında,ilgili. Bakanlıklar,Sivil Toplum Kuruluşları,Veteriner Hekim Odaları ve Gönüllülerle İş birliği yaparak KISIRLAŞTIRMA SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALIDIR.
HAYVANLAR KISIRLAŞTIRILDIKTAN VE AŞILANDIKTAN SONRA, ALINDIKLARI BÖLGELERE BIRAKILMALIDIR.
KISIRLAŞTIRMA, HAYVAN POPULASYONUNU KONTROL ALTINA ALMANIN TEK YOLUDUR. AYRICA BİLİMSEL VERİLERE GÖRE .KISIRLAŞTIRILAN HAYVANLARIN HORMONAL SİSTEMİNDE MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİK SEBEBİYLE TÜR İÇİ AGRASYONLARI İLE İNSANLARA YÖNELİK AGRASYONLARI DA AZALMAKTADIR.
3- Ve bununla birlikte, Populasyon kontrolünü sağlamak için Kısırlaştırma seferberliğinin yanı sıra İVEDİ olarak köpek satışı ve merdiven altı üretime son verilmeli,satış ve üretime devam edenler hakkında Devletimiz tarafından caydırıcı cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
4- BARINAKLAR SADECE GÜÇTEN DÜŞMÜŞ.SOKAKTA YAŞAMASI MÜMKÜN OLMAYAN ENGELLİ HAYVANLAR İÇİN VARDIR. SAĞLIKLI HAYVANIN BARINAKLARDA SÜREKLİ OLARAK TUTULMASI YASALARA AYKIRIDIR.
BARINAKLARDA YAŞAMINI DEVAM ETTİRECEK BU ŞARTLARI TAŞIYAN HAYVANLARIN DA, REFAHININ SAĞLANMASI,BARINAKLARIN 24 SAAT GÜVENLİK KAMERALARI İLE İZLENİLEBİLMESİ VE ZİYARETE AÇIK OLMASI GEREKMEKTEDİR.
Hayvanların Doğal Yaşam Alanı sokaklardır.
Hayvanların tamamını toplayarak,barınaklara hapsederek çözüm üretemezsiniz.
Ekolojk Dengede insanlar,hayvanlar ve bitkiler sürekli bir etkileşim halindedir.Sokak Hayvanlarının barınaklara hapsedilmesi öngörülen ve öngörülemeyen bir çok sorunu beraberinde getirecektir.
Bu noktada, yukarıda saydığımız çözüm önerileri doğrultusunda,YEREL YÖNETİMLERİ GÖREVLERİNİ YAPMAYA DAVET EDİYORUZ.
PARTİ AYIRIMI GÖZETMEKSİZİN SİYASETÇİLERİMİZİ,
AKILCI. SAĞDUYULU, "ÖLDÜRMEKTEN DEĞİL YAŞATMAKTAN YANA OLAN ÇÖZÜMLER İÇİN" ORTAK AKILLA HAREKET ETMEYE DAVET EDİYORUZ.
KONYA VE MAMAKTA YAŞANAN ELİM OLAYLAR BAŞTA OLMAK ÜZERE, TÜRKİYENİN DÖRT BİR YANINDAKİ BARINAKLARDA, SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEYEN ,TÜM YETKİLİLER VE İLGİLİLER HAKKINDA CAYDIRICI ADLİ VE İDARİ YAPTIRIMLARIN UYGULANMASI İÇİN YARGI MERCİLERİNDE MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ.
ÇÜNKÜ SOKAK HAYVANLARI SAHİPSİZ DEĞİLDİR.
KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR.01.12.2022
HAYKONFED (Hayvanların Yaşam Hakları Federasyonu, KaradenizFed, MarmaraFed, Egefed, AnadoluFed)
UHAFED (Hayvanların Yaşam Hakları Federasyonu)
HAYUP(Hayvanlar için Adil Yönetim ve Uygulamalar Platformu)
KİHAYKO (Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği)
CANKODER (Sokak Canlılarını Koruma Derneği)
