İNSAN ÖLDÜRMEYİ HAYVAN ÖLDÜREREK ÖĞRENİYORLAR
Adana'da hamile kediyi köpeğin ağzına atıp, parçalatan ‘’Ben Seni Vursam bile Üzülmem.. Kediye mi üzüleceğim.. Yaşımızın Yetmediği yerde Yaşantımız Yeter’’’ diye kendilerini canice ifade eden çocukların ve tüm aile bireylerinin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca müşahede altına alınarak, tedavi ve denetim sağlanması için DİLEKÇEYE KATILALIM
Bu cani çocuklara, tedavi ve denetim sağlanmazsa yarının SERİ KATİLLERİ olacaklar..
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'dan acilen Bakanlık olarak bu çocukların ve ailelerinin müşahede altına alınmalarının sağlatılmasını talep ediyoruz..Ayrıca bölgenin pilot bölge seçilerek çocukların arkadaş çevreleri de dahil edilerek, ailelerinde şiddet mağduru ve cinsel istismara uğrayan başka bireyler olup olmadığının incelenmesi üzere geniş kapsamlı bir çalışma başlatılmasını,hayvana şiddetin insana şiddetin bir göstergesi olarak bakanlık bünyesinde hayvanlara vahşet uygulayan ÇOCUKLAR için ayrı bir BİRİM KURULMASINI talep ediyoruz
========================
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizm.Bakanı Sn. Zehra Zümrüt Selçuk Bilgilerine:
Konu: Adana’da hamile kediyi köpeğin ağzına atarak parçalattıran çocukların ve ailelerinin müşahede altına alınması, hayvana VAHŞET uygulayan ÇOCUKLAR için Bakanlıkta ayrı bir BİRİM KURULMASI talebi
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı
Sn. Zehra Zümrüt Selçuk,
Adana Seyhan ilçesi Mithatpaşa Mahallesi Defne Caddesi'nde "Çıtır" isimli hamile kediyi yakalayarak, köpeğin ağzına atıp parçalattıran çocukların "Ben seni vursam bile üzülmem, kediye mi üzüleceğim, yaşımızın yetmediği yerde yaşantımız yeter, biz Denizli çocuğuyuz" şeklindeki basına verdikleri ifadeleri ve ayrıca daha önce de defalarca kez başka hayvanlara vahşet uyguladıkları bilgileri kamuoyu gündeminde yer almaktadır.
Psikoloji, sosyoloji ve kriminoloji alanında yapılan akademik araştırmalarla ŞİDDET SUÇLARI işleyen kişilerin ‘’çocukluk ve gençlik dönemlerinde, ciddi boyutlarda ve tekrarlanan nitelikte hayvanlara karşı kötü davranışlar sergiledikleri ‘’, seri katillerin hemen hepsinin küçükken, hayvanlara işkence ettikleri, bir hayvanın kulağını, kuyruğunu veya bir uzvunu keserek ''İNSAN CİNAYETLERİNE'' başladıkları bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir..
Çocukların, rol modeli olan ebeveynlerinin şiddet içerisindeki davranış kalıplarını gözlemleyerek içselleştirmesi ve taklit yoluyla öğrendikleri şiddet davranışlarını ortaya koyup, bu olay örneğinde olduğu gibi arkadaşlarına gösterme eğilimleri oldukları bir diğer bilimsel gerçektir.
Bu bilimsel gerçeklerden hareketle, ‘’Ben Seni Vursam bile Üzülmem.. Kediye mi üzüleceğim.. Yaşımızın Yetmediği yerde Yaşantımız Yeter’’’ diye kendilerini canice ifade eden bu çocukların her an insan cinayeti işleyebilecek derecede ruhsal bozuklukta, suça sürüklenen çocuklar oldukları açıkça görülmektedir.
Hayvanlara vahşet uygulayanların Ruhsal ve psikolojik gelişimini tamamlamamış çocuklar olması ve aile içi ilişkilerde ihmal, istismar ve şiddet içerisinde yetiştirilmelerinden dolayı sadece çocuklar değil, onları yetiştiren ebeveynleri ve tüm aile bireylerinin şiddet eğilimleri için bu ailelerde şiddet mağduru, cinsel istismar gören başka bireyler olup olmadığının incelenerek, önleyici tedbirlere yönelik çalışmalar acilen sağlanmalıdır.
Her türlü sapkınlığın ve vahşetin azami seviyeye çıktığı, şiddetin 12 yaş seviyesine indiği günümüzde, başta Bakanlığınız olmak üzere, emniyet ve diğer ilgili tüm kurumlarca "hayvanlara uygulanan şiddet", önemle değerlendirilmelidir.
Söz konusu olayda bu çocuklara çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince sadece ev hapsi cezası verilmiştir. Oysa, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu 7/1 e göre, suç işlesin veya işlemesin her türlü koruyucu ve destekleyici tedbirlerin alınması için sosyal inceleme yapılması, 6. Maddesi gereği, sorun aileden kaynaklanıyor ise "koruma altına alınması", 5. Maddesi gereği ise danışmanlık ve eğitim tedbiri kararı alınması gereklidir.
Bakanlığınız tarafından bu vahşete ilişkin koruyucu ve destekleyici şiddet önleyici tedbirlerin alınması için emsal bir çalışma başlatılmasını ve hayvana şiddetin insana şiddetin bir göstergesi olarak bakanlığınız bünyesinde hayvanlara vahşet uygulayan çocuklar için ayrı bir BİRİM KURULMASINI talep ediyoruz.
Bu bağlamda,
1.Bakanlığınızca müfettiş gönderilerek, Adana Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından bu bölgenin "pilot bölge olarak" seçilip, polis nezaretinde "şikayete konu olan bu çocuklara ve aile bireylerine" yönelik sosyal inceleme yapılarak, müşahede altına alınmalarının sağlanmasını,
2.Vahşete konu olan bu çocuklar ve aile bireyleri dışında bu çocukların arkadaş çevrelerinin ve ayrıca o bölgede yaşayan diğer potansiyel suça eğilimli çocukların ve aile bireylerinin tespit edilerek, bu şahıslara yönelik ayrıca toplu bir çalışma yapılmasını
3. Bu çocuklar ve çalışmada gerekli görülen diğer çocukların ailelerinde, ŞİDDET gören, cinsel istismara uğrayan başka bireyler olup olmadığının Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü birimlerince ayrıca incelenmesini,
4.O bölgede bulunan okul müdürleri ve Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yapılmasını, çocuklara ve aile bireylerine sağlanacak sosyal hizmet ve psikolojik rehabilitasyon işlemleri ‘’sonrasında’’ şiddet eğilimlerinin tedavisi ve devam edip, etmediği konusunda gözlenmesi için Bakanlık Müfettişleriniz ve İl Müdürlüğü tarafından daimi olarak gözetim altında tutulmalarını,
5. Hayvana şiddetin insana şiddetin bir göstergesi olarak bakanlığınız bünyesinde hayvanlara vahşet uygulayan çocuklar için ayrı bir birim oluşturulmasını talep ediyoruz.
Konu ile ilgili olarak yapılacak ve sonrasında yapılmış çalışmalara ilişkin, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası ve 3071 sayılı Dilekçe” Kullanma Hakkı yasası gereği tarafımıza bilgi verilmesini yüksek makamlarınızdan saygılarımızla arz ve talep ederiz.
İsim- TC Kimlik No
______________________________
EKLİ YASAL DAYANAK MADDELERİ:
5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu:
MADDE 1. — (1) Bu Kanunun amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir.
MADDE 2. — (1) Bu Kanun, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin usûl ve esaslarına, çocuk mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri kapsar.
Koruyucu ve destekleyici tedbirler
MADDE 5. — (1) Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Bunlardan;
a) Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye,
b) Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine,
Kuruma başvuru
MADDE 6. — (1) Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Çocuk ile çocuğun bakımından sorumlu kimseler çocuğun korunma altına alınması amacıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna başvurabilir.
(2) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kendisine bildirilen olaylarla ilgili olarak gerekli araştırmayı derhâl yapar.
Koruyucu ve destekleyici tedbir kararı alınması
MADDE 7. — (1) Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen çocuk hâkimi tarafından alınabilir.
(2) Tedbir kararı verilmeden önce çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılabilir.
(3) Tedbirin türü kararda gösterilir. Bir veya birden fazla tedbire karar verilebilir.
(4) Hâkim, hakkında koruyucu ve destekleyici tedbire karar verdiği çocuğun denetim altına alınmasına da karar verebilir.
(5) Hâkim, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak koruyucu ve destekleyici tedbirin kaldırılmasına veya değiştirilmesine karar verebilir. Bu karar acele hâllerde, çocuğun bulunduğu yer hâkimi tarafından da verilebilir. Ancak bu durumda karar, önceki kararı alan hâkim veya mahkemeye bildirilir.
(6) Tedbirin uygulanması, onsekiz yaşın doldurulmasıyla kendiliğinden sona erer. Ancak hâkim, eğitim ve öğrenimine devam edebilmesi için ve rızası alınmak suretiyle tedbirin uygulanmasına belli bir süre daha devam edilmesine karar verebilir.
(7) Mahkeme, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici tedbir kararının yanında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar vermeye yetkilidir.
Soruşturma
MADDE 15. — (1) Suça sürüklenen çocuk hakkındaki soruşturma çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır.
(2) Çocuğun ifadesinin alınması veya çocuk hakkındaki diğer işlemler sırasında, çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurulabilir.
(3) Cumhuriyet savcısı soruşturma sırasında gerekli görüldüğünde çocuk hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasını çocuk hâkiminden isteyebilir.
==============================
MAİL ADRESLERİ
[email protected]