Türkiye'de ki 1389 Belediyenin 1200 ünde kısırlaştırma bakım merkezi yok, doğrudan topluyor, öldürüyor ve birbirlerine atıyorlar. Kalan 200 e yakın belediyenin de barınakları ölüm zulüm hastalık pislik kampı ve hayvanların doğrudan veya endirekt olarak öldürüldüğü yerler halinde.
Şimdi TBMM de Hayvanları Koruma Kanunu görüşülüyor. Sokağın, Anadolu'nun, belediyelerin gerçeklerinden habersiz milletvekilleri ise, "yazık gariban zavallı bu belediyelerin parası yok", onun için kısırlaştırma bakım yapmıyorlar diye, devletimizin bütçesinden belediyelerin bütçelerine para aktarmayı kanuna koymaya çalışıyorlar.
Ben şimdi soruyorum, Ankara, İstanbul, İzmir, Aydın, Konya, Kayseri, Samsun, Trabzon, Manisa, Gaziantep ve buna benzer pek çok belediye bu hizmetleri yapmıyor, zulüm ve ölümde devam ediyor.
Peki sizce bu belediyelerin devletten gelecek parayı mı ihtiyacı var? Yoksa bu belediyeler zulmetmeye, 2004 yılında devrim gibi çıkan yasada, "görevini yapmayan belediye başkanlarına soruşturma açılması" hükmü olmadığı için mi yapmıyorlar?
Sayın vekiller sayın kanun yapıcılar, biz sokağı sizden çok daha iyi biliyoruz. Belediye gerçeğini ve Anadolu'yu sizden çok daha iyi bilen 10 binlerce hayvan severiz. Lütfen bizi dinleyiniz.
Yasaya eğer, Kanunu uygulamayan, kısırlaştırma aşılama çalışmaları yaptırmayan belediye başkanları hakkında SORUŞTURMA KOYMAZSANIZ,
Yasaya eğer, her belediyenin kendi sınırları içinde KISIRLAŞTIRMA MERKEZİ yapması hükmünü koymazsanız, bu kanun da yine çözüm getirmeyecek. Bu zavallı gariban hayvancıklar bir taraftan üreyip çoğalırken, vatandaş şikayet ettikçe, bu zalim eli kanlı belediyeler tarafından öldürülecek, vurulacak, başka yerlere atılacak, bir kısmı ölemediği için oralarda da üremeye devam edecek ve Türkiye'de KATLİAM ve ÜRETİM döngüsü devam edecek.
Sayın Kanun Yapıcılar, sokağın sesini dinleyin, bizi dinleyin, belediye başkanlarına soruşturma açılmasını ve her belediyenin kendi kısırlaştırma merkezi kurması hükmünü yasaya koyunuz.
Nesrin Çıtırık
HayKonfed Başkanı
https://m.facebook.com/story.