100 yıla yakın bir süre, yani 2004 yılına kadar belediyeler, her yıl öldürülmesi planlanan kedi ve köpek sayısını tahmini olarak çıkartır ve ZEHİR ve KIYMA parası için bütçe ayırırlardı. 2004 yılında ise TBMM de Hayvanları Koruma Kanunu kabul edildi. Zehirleyip öldürmeyi tamamen yasaklayan bu kanunun ana hükmü, sahipsiz hayvan üremesinin kontrol altına alınması için KISIRLAŞTIRMA yapılması idi. Hayvanların yaşamlarını önemli ölçüde güvence altına alan, kurulacak bakımevlerini detaylı olarak tarif eden, bu konuda çalışan gönüllü kişi ve kuruluşlara önemli yer veren bu kanun, 2004 ten 2019 yılına kadar, belediyeler kanunu uygulamadıkları için katliamları tam olarak önleyemedi. Tarım Orman Bakanlığı ise, "KANUNU GÜÇLENDİRİP UYGULATMAK" yerine, tekrar KATLİAM ve SÜRGÜN getirecek kanun tasarıları hazırlayıp çeşitli kılıflar halinde TBMM ye sundu.
A-) HAYVANLARI KORUMA KANUNU TASARISINA İLİŞKİN GEREKÇELİ SORUN BİLGİLERİ:
1. Kanunun 2 önemli eksiği vardı. Birincisi, kanun TCK kapsamında değil, Kabahatler Kanunu kapsamında idi. İkincisi ise, kanunun uygulatıcı kurumu olan Tarım Orman Bakanlığı'nın (o zamanki adı ile Orman Su İşleri Bakanlığı) kanunu uygulayacak olan BELEDİYELER üzerinde bir idari yaptırım yetkisi ve zehirleyen belediye görevlilerine CEZA yoktu. Yani "yaptırım ve ceza" olarak KARŞILIĞI OLMAYAN bu Hayvanları Koruma Kanunu belediyelerce uygulanmadı. Daha önce aleni ve yasal olarak yapılan ÖLDÜRMELERİ belediyeler kanun sonrası gizleyerek ve üstü kapalı olarak çeşitli kılıflar ile yapmaya devam ettiler.
2. Mevcut durumda, 1400 e yakın belediyenin hepsinin KISIRLAŞTIRMA ve TEDAVİLER için BAKIMEVLERİ kurmaları gerekirken, sadece 234 tanesinde bakımevi kuruldu. Bu bakımvlerinin de 200 tanesi hiç bir işlem yapılmayan ÖLÜM KAMPLARI olarak kullanılıyor. Yani halen 1100 belediye YOĞUN BİÇİMDE ÖLDÜREREK üremeyi kontrol altında tutmaya devam ediyor.
3. Belediyeler kısırlaştırma yapmıyor, hayvanlar çoğalıp vatandaş şikayet etiğinde ise, toplayıp ya öldürüyor, ya başka şehirlere veya kırsala dağlara ormanlara atıyor, ya da ölüm kampı barınaklarda açlık pislik ile ölümlere mahkum ediyor. Başka ilçeler veya kırsala atılan hayvanlar oralarda da hızla üremeye devam ediyor ve onlar da bir süre sonra aynı yollarla öldürülüyor, başka yerlere atılıyor. Bu durum Ankara, İzmir ve İstanbul gibi en büyük şehirlerde bile halen bu şekilde bir ÜREME ve ÖLDÜRME zinciri halinde devam ediyor.
4. Eğer belediyeler, 2004 yılından itibaren KISIRLAŞTIRMAYA yasanan öngördüğü biçimde yapmış olsalardı, bu gün bütün yurttaki sahipsiz hayvan sayısı büyük ölçüde kontrol altında olacaktı. Yasayı uygulatmakla yükümlü Tarım Orman Bakanlığı bölge ve il müdürleri, belediyeler üzerinde idari yaptırım yetkisi olmadığı için yasanın uygulanmasını sağlayamadılar.
5. Bakanlık, gerçekten çok doğru maddeler içeren bu kanunu belediyelere UYGULATMAK için güçlendirilmiş ek maddeler koymak yerine, belediyelere BAKIMEVİ KURMA ve KISIRLAŞTIRMA görevini büyük ölçüde kaldırırken (nüfusu 100 000 den aşağı yerlerde bakımevi kurulmasına gerek yok maddesi ile) bu belediyelere TÜM KEDİ ve KÖPEKLERİ TOPLAMA imkanı veren bir YASA TASARISI hazırladı. Bu tasarısı 2012 yılından beri sürekli olarak çeşitli kılıflar içinde gündeme getirip kabul ettirmeye çalışıyor. Bu gün 30-40 hayvanı bile açlığa mahkum eden belediyelere, kanunu uygulatmak yerine, 1000 lerce köpek ve kediyi koyacakları DEVASA barınaklara götürme hükmü getiriyor. Yani açıkça KATLİAMA YASAL DAYANAK hazırlıyor.
Türkiye çapında sayıları milyonlara ulaşan hayvan hakları savunucuları ve hayvan severlerin büyük tepkileri ile her defasında KATLİAM TASARILARI geri çekildi.
6. Ayrıca hayvana olan vatandaştan gelen bireysel şiddetin, 10 000 lerce misli daha fazlası belediyeler tarafından vahşet olarak yapılırken, bakanlık sadece VATANDAŞIN BİREYSEL ŞİDDETİNİ TCK ya almayı kabul ettirmeye çalıştı. Kanunu TCK ya alma bahanesi ile, 2004 yılında çıkan kanunun ana hükmü olan KISIRLAŞTIR ve BULUNDUĞU KENDİ ORTAMINDA YAŞAT maddesinden kurtulmaya çalıştı. Tüm yasa çalışmalarında ana amaç daima bu oldu.
7. Son olarak 1 yıldır tekrar gündeme alınan KANUN DEĞİŞİKLİĞİ çalışmalarında, yine hedef hayvanların şehirlerden çeşitli isim ve kılıflar altında toplatılarak öldürülmesini içerdiği için, tasarı STK lardan ve toplumdan sürekli olarak gizleniyor. Çıkması için TBMM ye gönderildiği söylenen TASARININ içeriği hakkında hiç bir STK veya kurum bilgi sahibi değil. Israrla bilgilendirme de yapılmıyor. Geçen dönemlerde TASARI çalışmaları madde madde ve şeffaf olarak yapılması nedeni ile KATLİAM maddelerinin farkına varılmıştı.
8. Fakat, ne yazık ki hem hayvan hakları savunucularının bir kısmı ve sanatçı, basın mensubu ve toplumda rol model olmuş hayvan seven kişiler de bu KANLI TUZAĞA düşüyor ve içeriğini hiç bilmedikleri bir KANUNUN ÇIKMASI İÇİN sürekli olarak çağrıda bulunuyorlar. KANUN DEĞİŞSİN diyenler ile KANUN DEĞİŞİNCE gelecek katliamlara, belediye ekiplerince artık sokaklarda başlatılacak olan SÜREK AVLARINA şahit olacaklarını bilmeliler.
B -) BU GEREKÇELİ BİLGİLER IŞIĞINDA DURUMDA KANUNA İLİŞKİN SORUNU VE ÇÖZÜMLERİ ÖZETLİYORUZ:
1. KANUNDA 6.MADDE: Kapalı kapılar ardında KAMUOYU ve STK lardan GİZLİ olarak hazırlanan bu tasarı, şiddete CEZA kılıfı altında, sokaklardaki hayvanları KATLİAMCI BELEDİYELERE teslim etmeyi, 6. Maddeyi örtülü olarak yok etmeyi içeriyor. ÖNERİ: Hayvanların bulundukları yerde kısırlaştırılmış olarak yaşamalarını sağlayan 6. madde korunmalıdır.
2. BAKANLIĞIN İDARİ YAPTIRIM YETKİSİ: KISIRLAŞTIRMA yapmayan, kanunu uygulamayan belediyelere İDARİ YAPTIRIM bu tasarıda YOK! Bu tasarı belediyelere KISIRLAŞTIRMA mecburiyetini örtülü olarak kaldırıyor. Yani TOPLAYIP YOK ETMELERİNE YASAL DAYANAK sağlıyor. ÖNERİ: Bakanlığın belediyeler üzerinde kısırlaştırma ve kanunun uygulanması konusunda idari yaptırımı mutlaka yasada yer almalıdır.
3. KISIRLAŞTIRMA MERKEZLERİ KURULMASI: Yeni yasada KISIRLAŞTIRMANIN adeta seferberlik gibi yer alması gerekirken, bu tasarı nüfusu 100 binden aşağı olan şehirlere KISIRLAŞTIRMA ve BAKIMEVİ kurma zorunluğunu kaldırıyor. Oysa çözüm KISIRLAŞTIRMANIN en yoğun biçimde tıbbi ve insani koşullarda yapılmasıdır. ÖNERİ: Özellikle hayvan artışının yüksek olduğu kırsaldaki ilçe ve beldelerde KISIRLAŞTIRMA ÜNİTELERİ kurulmalı, ehil veterinerlerce bu işlem yapılarak artan sahipsiz hayvan sayısı kontrol altına alınmalıdır.
4. CEZA SADECE ŞİDDET UYGULAYAN VATANDAŞI KAPSIYOR: Hayvana şiddet uygulayan vatandaşa CEZA geliyor. Ama vatandaşın 10000 misli hayvana vahşet uygulayan BELEDİYELERE CEZA bu tasarıda YOK! Kısırlaştırma yapılmadığı için çoğalan hayvanları vuran, öldüren, zehirleyen, canlı canlı gömen, rezil barınaklarda açlık ve pislikle yaşamaya mahkum eden KATİL TOPLAMA EKİPLERİNE ve görevlilere CEZA bu tasarıda YOK! ÖNERİ: Belediye görevlileri de CEZA KAPSAMINA alınmalıdır.
5. DEVASA BARINAKLAR YERİNE KISIRLAŞTIRMA MERKEZLERİ: Belediyeleri çalıştırmayı BECEREMEYEN Tarım Orman Bakanlığı, sokaklardaki milyonlarca hayvanı bu rezil belediyelerin kuracakları devasa barınaklara HAPSETMEYİ ve tabii ki dolaylı olarak öldürülmelerini planlıyor. Bakanlık bu tasarı ile 6. Maddeden kurtulmayı planlıyor. 2004 öncesi hayvanları yok etme günlerine, başka kılıf altında dönmeyi planlıyor. ÖNERİ: Büyük devasa barınaklar değil KISIRLAŞTIRMA MERKEZLERİ kurulmalıdır.
6. PETSHOPLARDA SATIŞIN YASAKLANMASI, ÜRETİM KONTROL EDİLMEDİKÇE ÇÖZÜM DEĞİL: Bu tasarıda bir de petshop kandırmacası var. Petshoplarda KEDİ KÖPEK satışı yasak diyor. Fakat, zaten şu anda hepsi ruhsatsız çalışan, zindan gibi dehlizlerde köpek ve kedileri ölümüne üreten, hepsi ulaşılmaz uzak yerlerde kurulmuş olan KANLI ÜRETİM ÇİFTLİKLERİ ile ilgili hiç bir düzenleme bu tasarıda YOK! İnsanları kandırmak ve sokaklardan sürgünü kamufle etmek için, hayvanları gözden uzak İŞKENCELERE teslim ediyor. Petshoplarda kedi köpek satışının yasaklanmasını alkışlayan kişiler, bu hayvanların tamamen gözden uzakta ve daha kötü koşullarda üretilip satılması hükmünün getirildiğini göremiyorlar. Çünkü ÜRETİMİN durdurulması veya kontrol altına alınması ile ilgili hiç bir madde bu tasarıda yer almıyor.
7. İNTERNET ÜZERİNDEN SATIŞ VE ÜRETİM KONTROL EDİLMESİ: İnternette her türlü üretim, satış, dövüş ilanları 10000 lerce yer alırken, bu tasarıda buna karşı bir ÖNLEM YOK !
Belediyeler üzerinde CEZA ve İDARİ YAPTIRIM içermeyen ve 6. Maddeyi örtülü olarak kaldıran kapalı kapıla ardında gizli olarak hazırlanan BU TASARI sadece katliam ve ölüm getirecektir.
Yasa çıkıyor diye sevinenlere duyurulur, sokaklarda kedi ve köpekler için SÜREK AVLARINA hazır olsunlar.
Nesrin Çıtırık
HayKonfed Başkanı