Yurdumuzda hayvanların uğradığı zulmü ve resmi kurumların görev ve yasa ihlallerini İVHO 1. Sokak Hayvanları Refahı Kongresinde özgürce ve en vurucu biçimde dile getirdik. Ekteki konuşmamızı içeren VİDEOYU seyretmenizi ve konuşmamızın ana hatlarını içeren kısa özet yazımız okumanızı rica ediyorum.
Ayrıca, İVHO İstanbul Veteriner Hekimler Odası ve Ataşehir Belediyesine, hiç bir baskı ve sansür olmadan, acı gerçekler ile kurumları kıyasıya eleştirme, sorun ve çözüm önerilerimizi ifade etme ortamı hazırladıkları için özellikle teşekkür ederiz.
Konuşmamızda vurguladığımız konulara ilişkin VİDEO ve ÖZET BİLGİ ektedir.
Saygı ve sevgilerimle..
Nesrin Çıtırık/ HayKonfed Başkanı.
Konuşmamızda genel görüşlerimiz, İBB, İVHO, Belediyeler ve Resmi Kurumların uygulama eksiklerine, yasa ihlallerine ve ihmallerine ilişkin görüşlerimizi içeren KONUŞMAMIZIN ana hatları ile özeti:
1. İBB nin hayvanlara yönelik çözüm için 39 ilçenin Belediye yönetici ve veterinerleri, İl Tarım, Üniversite, İVHO, Orman Su İşleri gibi resmi kurumlarla, İstanbul'da SAHİPSİZ HAYVAN REHABİLİTASYON ÇALIŞTAYI yapmıştı. İBB yöneticilerine sorduk: 2004 yılından beri, kısırlaştırma çalışması yapmayan, ölüm kampı barınaklar yapan, hayvanları öteki ilçelere atan, ormanlara atan, çoğunun bakımevi bile kurmadığı SEFİL BARINAKLARIN SAHİBİ 39 İLÇENİN BELEDİYELERİ İLE Mİ SORUNA ÇÖZÜM ARIYORSUNUZ? Asıl sorunu yaratanlar, görevlerini yapmayanlar, hayvanları zor ölümlere yollayanlar ile mi ÇÖZÜM ARIYORSUNUZ?
2. Eminönü'nde, devlet kurumlarının gözü önünde kaçak üretilmiş ve yurda kaçak sokulmuş kedi-köpek-kuş-yaban hayvanlarını satan PETSHOPLARI bile denetleyemeyen İl Tarım Müdürlüğü ile mi çözüm arıyorsunuz?
3. Ölüm kampı barınaklara bile uygundur raporu veren, yasal koşullara uygun denetleme yapmayan, İstanbul'un 39 ilçesinin sadece yarısında bakımevi kurdurabilen, o bakımevlerinin de ölüm kampı olmasına seyirci kalan Orman Su İşleri Müdürlüğü ile mi ÇÖZÜM ARIYORSUNUZ?
4. İVHO Başkanı, konuşmasının başından sonuna belediyelerin bakımevlerinde kötü koşullarda görev yapan veteriner hekimlerin zor durumundan bahsetti. Ama, veteriner hekimlerin bile zor durumda olduğunu söylediği bakımevlerinde hayvanların en acılı ölümlere mahkum olduğundan, veteriner hekimlerin bu hayvanlara tedavi yapmaktan imtina ettiklerinden, hayvanların pislik deryası içinde yaşama savaşı verdiğinden bahsetmedi. O kongre, veteriner hekimlerin özlük hakları için değil, hayvanlar için yapılmıştı oysa ki..
5. İVHO nun, YANLI anlatım olan tanıtım filminde, "ormanlara terk edilen hayvanların dramı" sözü geçiyor. Sanki ormanlar insanlar terk ediyormuş gibi. Oysa, İstanbul ormanlarına gece gündüz köpek atanlar BELEDİYELER. Bakımevi kurmayan, kısırlaştırma yapmayan, kurduğu göstermelik bakımevini ise ölüm istasyonu olarak kullanan İstanbul Belediyeleri, ormanları hayvanlarala doldurdular. İVHO tanıtım filminde bunu bile yanlış yansıtıyor. Bu haksızlığı vurguladık.
6. Tanıtım filminde, 200 000 ısırık vakasından bahsediyor. Sanki bunu sahipsiz hayvanlar yapmış gibi. Oysa, Sağlık Bakanlığı Verilerine göre, Isırık ve tırmık vakalarının %97 gibi bir oranı SAHİPLİ HAYVANLAR tarafından yapılmakta. Bunu vurguladık.
7. 2004 Yılınca çıkan kanunun maddelerini uygulamayan belediyelerin, bu gün esası TOPLAMA ve YOK ETME olan toplantılarla hayvanları yok etmesine izin vermeyeceğimizi söyledik.
8. Bakımevindeki 40 köpeği beslemekten aciz belediyelerin, şehir dışlarına atılan binlerce köpeği nasıl besleyeceklerini sorguladık.
9. İVHO Başkanının konuşmasında, gönüllülerin barınaklara kontrolsüz girmesini ve ameliyat odalarına dahi girmesini eleştirmesine yönelik sözlerine ise, "Bakımevlerinin halini siz kendinizi söylediniz. Bakımevlerine girişe yasak konmasının sebebi, oralarda pisliğine bulaşmış kuru ekmekleri yiyen köpekler görülmesin diye, ameliyat edilip pisliğin içine atılmış hayvanlar görülmesin diyedir. Ameliyathaneler ise hayvanların kanlar içinde pislik içinde yerlere atıldığı yerlerdir. Ameliyathanelerde bu koşullara mahkum edilmek, hayvanların hijyenine!! zarar vermiyor da, o koşulları görerek düzeltilmesi talebinde bulunan gönüllüler mi zarar veriyor diye de sorguladık.
10. Önce orman barınaklarını yasaya koymaya çalıştılar, olmadı. Sonra devasa toplama kamplarını yasaya koymaya çalıştılar, olmadı. Sonra onbinlerce hayvan şehir dışlarına atma projesi yasaya konmak istendi, tutmadı. Hep çeşitli kılıflarda, hayvanların şehirlerden kopartılması ve yok edilmesi seçenekleri ile baş başa bırakıldık.
11. Yasa tasarısına nüfusu 100 000 den fazla olan yerlerde kısırlaştırma merkezleri kurulacak hükmü kondu. Nüfusu 100 000 den 50 000 den aşağı olan binlerce ilçede beldede de yaşayan milyonlarca hayvan ne olacak peki bu durumda? Ne olacağı belli. Oralarda, örtülü katliamlar öldürmeler çözüm olarak devam edecek.
12. Orman Su İşleri Bakanlığı bürokratları, sahayı ve yurdu bilmedikleri için, yasa tasarılarına masa başında hazırladıkları için, çözüm değil katliam içeren tasarılar meydana geliyor. Bunun yerine, sadece federasyonlar konfederasyon değil, yurdumuzdaki tüm STK ların da katılım ile görüşü alınarak YASA TASARISI hazırlanmalı dedik. Kanun bile 7 yerinde gönüllüler ile iletişim halinde çalışılacak derken, bu önemli konularda gönüllülerin göz ardı edilmesi hayvanlara kötülüktür.
OYSA ÇÖZÜM YASAL VE BASİTTİ:
1. Belediyeler, yasal gerekleri yapacak, yasa maddelerini uygulayacak, Kısırlaştırma ve Geçici Bakımevleri oluşturacak.
2. Belediyeler, mağdur, sakat, terk edilmiş, güçten düşmüş hayvanlar için kalıcı bakımevlerini oluşturacak.
3. Belediyeler gönüllüler ile birlikte çalışacak.
4. Bakanlıkta bağlı olduğumuz genel müdürlükte, 4 Genel Müdür Yardımcısı, 7 Daire Başkanı, 41 tane şube müdürlüğü var. Hayvanlara ilişkin yetkili bu 41 müdürlükten birisi. Bütçesi yok, imkanı yok. Hayvanlara ilişkin yetkili en az daire başkanlığı olmalı.
5. Belediye Bakımevlerinde, veteriner hekimler sadece tıbbi bakım ve tedavi sürecinden sorumlu olmalı. Bakımevlerinin idari hizmetleri ve yönetimi ise, genel idari hizmetlerdeki profesyonel yöneticilerden oluşmalı.
Sevgi ve Saygılarımla..
Nesrin Çıtırık
HayKonfed Başkanı
