Hayvanları Koruma Kanununun TCK ya geçmesi için toplumsal talep oluşmaktadır. Fakat, mevcut kanun tasarısı sadece vatandaşlardan hayvanlara gelen işkence, vahşet ve kötü muameleyi CEZA kapsamına almaktadır. Belediyelerden hayvanlara gelen vahşet ve işkence ise mevcut kanun tasarısında TCK ya girmemektedir. Yani belediyelerden gelen işkence ve vahşet CEZA KAPSAMINA girmemektedir. Oysa, hayvanlara vatandaşın yaptığı işkenceden 100000 misli daha fazlasını belediyeler yapmaktadır. Belediyeler çoğu kez başkanın bilgisi ve emri ile hayvanları vurdurup öldürüyor, zehirletiyor, hayvanların açlıktan can verecekleri ıssızlara kırsala attırıyor.
Belediye barınaklarında ise açlık ve susuzluk ile gelen beton hücre odalarda yazın kızgın güneşe ve kışın da kara yağmura mahkum ediyor, çoğu kez barınaklardaki hayvanları da öldürtüp yeni gelen hayvanlara yer açtırıyor.
Belediyelerin büyük çoğunluğu, yasada yer almasına rağmen Kısırlaştırma ve Bakım Merkezlerini kurmuyorlar. Hayvanların sayısı artıp vatandaştan şikayet geldikçe de, bu hayvanları toplayıp dağa taşa atmakta, bir kısmını toplarken öldürmektedirler. Yasayı ihlal eden bu uygulamalar için Orman Su İşleri Bakanlığının BELEDİYELER üzerinde hiç bir yaptırımı ve yetkisi yok.
SONUÇ ve İSTEM:
1. Hayvanları Koruma Kanunu, TCK kapsamına alındığında, sadece vatandaşlar değil Belediyeler de başkanlarından çalışanlarına kadar Türk Ceza Kanunu kapsamına alınmalıdır. ‘
2.’’Orman ve Su İşleri İl Müdürlüklerinin belediyeler üzerinde YAPTIRIM YETKİSİ’’ kanuna konmalıdır.
İsim
TC Kimlik...